1 Eylül 2012 Cumartesi



Beklemek... Keşke üzerine tonlarca şey yazılmış ve yazılmakta olan bir fiil olsaydı sadece. Ama değil, hiçbir zaman da olmadı. Bir çocuğun, istediği oyuncağın alınmasını beklediği gibi bekliyoruz bazı şeyleri. Beklemek umut demek, beklemek hayata dayanmak için neden demek, beklemek bazen acı demek, bazen korku demek. Beklemek sadece bir fiil değil... Keşke olsaydı. Sevdiğimizi bekliyoruz, mutlu olmayı bekliyoruz, hayatın bize bir sürpriz yapmasını bekliyoruz, " her şey güzel oldu işte " demeyi bekliyoruz bir de en çok ölümü bekliyoruz ama kimseye diyemiyoruz bazen öyle alışıyoruz ki onu beklemeye, unutuyoruz. Çoğu zaman beklerken yitip gidiyoruz ama fark etmiyoruz. Her bekleyiş eksiltiyor bizi, dışarıdan bakınca dünyanın en umut verici şeyi olan beklemek içten içe bizi yiyor. Bunlara rağmen bekliyoruz. Birileri yada bir şeyler için tükenmeyi göze alarak, olmayacak dualara amin diyerek, hayaller kurarak, "biliyorum"lu cümleler kurarak bekliyoruz.  Her neyse işte. Bekliyoruz...  Bekliyorum...

"Ben seni beklerim. Bir saat de beklerim, bir ömür boyu da beklerim."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder