1 Ağustos 2012 Çarşamba

Ağla. Aksın gözyaşların, serbest bırak onları... Acıların yıkasın seni şimdi, tam zamanı. Islatsınlar yanaklarını, kalbindeki yangını daha da alevlendirmez bu yaşlar merak etme. İzin ver de dökülsünler göz pınarlarından. Ağla hadi, tıpkı doğarken ağladığın gibi, küçükken istediğin bir şey olmadığı zamanlarda ağladığın gibi, ilk hayal kırıklığını yaşadığında ağladığın gibi... Ağla... "Biri gözyaşlarımı silecek mi?" diye sorma bana. Çoğu zaman bunu kendin yapacaksın, yapamazsan ne anlamı kalır acılarının? Onlar senin, sana ait. Sen sileceksin acılarının somut kanıtlarını. Hadi güçlü ol ve ağla. Ne? Sana "güçsüzler ağlar" mı dediler? Yalan söylemişler... İçini boşaltmayan günden güne biriken biri ne kadar güçlü olabilir ki sence? Sürekli yalandan gülümseyen, gözyaşlarını kalbinde biriktiren birinden bahsediyoruz... Güçlü müdür ki o kişi? Sen illa güçlü olmak mı istiyorsun peki? Tamam o zaman söyleyeyim sana nasıl güçlü olacağını. Her ağladığında acılarına sarıl ve kabullen onları, güçlü olmak istiyorsan işte sırrı bu. Hadi, korkma ağla. Boşalt içini ve ağla. Acılarını kabullendikçe iyi hissedeceksin inan bana. Yalan mı söylüyorum sana? Doğrularım da yalan geldi çoğu insana sorun değil. Dene ve gör olacakları, şimdi tam zamanı, hadi ağla...

2 yorum:

  1. Bu yazıyı ilk okuduğum günü hatırlıyorum. Çok zor bir gündü. Kasım ayıydı sanırım. Ağlamayacağım diye o kadar sıkıyordum ki kendimi.. Blogunu görmüştüm o gün, açıp yazılarını okumaya başlamıştım. Sonra bu yazıya geldi sıra, Pilli Bebek çalıyordu arkada ve ben hayatımda ilk defa hüngür hüngür ağlarken bulmuştum kendimi...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Umarım o gün iyi gelmiştir sana ağlamak. İçindeki zehri boşaltmana sevindim. Farkında olamadan sana az da olsa yardımcı olmuşum, bu çok güzel benim için. Ve tekrar umarım ki bir daha öyle bir gün yaşamazsın. Teşekkür ederim yorumun için.

      Sil