9 Ağustos 2012 Perşembe

Akıl Hastahanesindeki Bir Adamın Güncesi 2

Yeni bir ilaca başlattı beni doktor. Her şeyin güzel olmasını ve etrafımdaki şeyleri güzel görmemi sağlayacakmış. "Uyuşturucu mu vereceksin bana?" dedim, şaka yaptığımı zannetti ve güldü. "E doktor ben yalanları görmek istemeseydim zaten uyuşturucuya sarılırdım. Bana burada boşuna ilaç veriyorsunuz, ben sadece burada vakit geçirmek istiyorum çünkü buradaki insanlar herkesten çok daha akıllı" dedim. "Hadi ilaçlarını iç" dedi, neden gözleri gerçeklere kapalı ki... Sanki yemin etmişler gerçekleri görmemek için, ne var bu kadar yalanlarda anlayamıyorum. İnsanlar, onlar olmadan yaşayamayacaklar gibi davranıyorlar. At gözlükleri, sağır kulaklar ve sürekli yalanları aktaran bir dil... Vücudumuzun böyle şeyler yapalım diye yaratıldığını düşünmüyorum. Her şeyi olduğu gibi görmek varken kaçmak niye... Bunca yıldır yaşıyorum ama hala bu soruma yanıt bulamadım. Her neyse... İçtim ilacı dün gece, söz dinledim yani. Uyuttu beni, saatlerce. Uyuyunca mı geçecek her şey? Hiç zannetmiyorum... Çocuklara anlatılan masallardaki gibi yaşamama sebep oluyor ilaçlar. "Uyandığında her şey değişecek" dercesine uyutuyor. Masal yaşını çoktan geçtim ben, büyüdüm. Yalanları kabullenenlere göre ise çok daha büyüğüm. Uyanınca saçma sapan bir his kapladı bedenimi, vücudumu öyle garip hissettim ki sanki bana yabancıydı. Bedenim bi' yana ruhum bi' yana eğilmişti sanki, o kadar garipti ki anlatamıyorum tam olarak. Ruhum bedenime sığmadı diyebilirim sanırım, tıpkı benim bu koca dünyaya sığamadığım gibi... Bana ilaçlar verdiler ama bir şeyi atladılar, uyuşmak gözlerimi kör edemez ki...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder