25 Temmuz 2012 Çarşamba

Kimi kaybetmekten korktuysam gitti. Sanki hiçbir şey yaşanmamış gibi devam etti hayatına hep karşımdaki kişi. Eminim hatırlıyordur yaşananları, gereksiz bir detay bile insan hayatında çok yer edici. Ben mi? Ben de devam ettim hayatıma, ruhumdaki izlerle birlikte. Her korktuğum katilim oldu, gidişiyle öldürdü beni. "Giderse gitsin" derler ya öyle değil işte, öyle olmuyor. En güçlü gözüken bile bir gidişle darmaduman oluyor. Ama kimse kabullenmiyor bunu, kabullenmiyor yaralarını, acılarını, izlerini... Dudaklarında olan saçma sapan sözlerle ve saçma bir gülümsemeyle konuşuyor "Giderse gitsin ya, kendi bilir." Yalanlar, avutma çabaları... Çoğu insan için "Hayat" bundan ibaret değil mi? Koca bir saçmalık ve yalanlar, işte sana "hayat" . Tam karşında, çıplak değil ama tam tersine sahtelikle kaplanmış... Gerçek olan "hayat" bu değil aslında. Bağıra çağıra ağladığın, gerçeklere sarıldığın, acıyı iliklerine kadar hissettiğinde yaşıyorsun aslında sen hayatı, hayat senin tuzlu göz yaşında aslında. İşte bak, şimdi hayat tam çıplaklığıyla karşında... Farkına varmak zor değil, izler açık seçik. Göz yaşını akıtmaktan neden korkuyorsun ki? Bırak aksın... İçindekini kusmanın en güzel yolu değil midir ağlamak? Birinin ardından üzülmek, ağlamak kimseyi küçük düşürmez. Saçma şeyler için bile ağlayabilmeli insan, acıyı hissetmeli. O zamanlarda anlar yaşadığını, boş olmadığını. Nereden mi çıkardım? Kendimden biliyorum... "Umursamıyorum, giderse gitsin çok da umurumda" tavırları küçültür insanı. Bak, bunu da kendimden biliyorum. Her zaman dürüst değildim hayatımda, bir süredir bu kadar ve hiç olmadığım kadar içtenim. Aynanın karşısına geçiyorum bazen, konuşuyorum kendimle. Hayır, hayır deli değilim. Yani o kadar akıllı değilim, anla işte. Konuşuyorum, konuşuyorum, konuşuyorum... Bazen ne konuştuğumu anlayamıyorum, sadece konuşmuş oluyorum. Yalnızlığımla alay edercesine konuşuyorum. Beni dinleyecek olan ben var işte. İzleri olan, terk edilen, acıyı yaşayan ben. İnsanın kendisiyle konuşması güzel. Sen denedin mi hiç? Dene bence. Gerçekleri biraz saçma bir dille anlattım değil mi? Olsun, böyle de iyi.

Her neyse...

Ben hep terk edildim, ediliyorum, edilmeye de devam edeceğim. "Giderse gitsin" demek adetim değil üzgünüm, sahteleşmeyeceğim. İliklerime işleyen acı sebebiyle gelen gözyaşımı seviyorum ben, hep de seveceğim... Benim dünyam gerçek, hayatım acı, kaybetmekten korktuğum ama gidenler katilim. Ruhumda çokça izlere sahibim, geçen ama izi kalan yaralarımın yerlerini ezberledim. Ne zaman bir parça güvende hissetsem, saçmalık olduğunu unutsam tepetaklak olacağımın bilincindeyim. Böyleyim ben ve bunu kendim seçtim. Gerçek başlangıcım, acı devam eden sürecim belki de bitişim...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder