3 Temmuz 2012 Salı



Uyan...

Uyan da acılarınla kucaklaş. Tek gerçek onlar, farkında değil misin? Mutluluk sanki bir uyuşturucu, anlık zevkten öte değil. Ama bak senin acıların var. Uyan da sarıl onlara. Etrafına öyle bakma, baktığın yeri gör. Gerçeklerden neden kaçar oldun, acıları beraberinde getirdiği için mi? Her zaman mutluluk çemberinin içinde kalabilir misin sanki... Onlara sarılıp kabullendiğin an büyüyeceksin sen, neden anlamak istemiyorsun? Kaçarak nereye varabilirsin ki? Mutluluk uyuşturucusu hoşuna gidiyor biliyorum. Senin deyiminle "Aşk" da hoşuna gidiyor. Birine anlamlar yüklüyorsun acılarını görmemek adına, bir parça mutluluk yaşamak adına... Sahi, hiç iliklerine kadar yaşadın mı ki sen aşkı? Bana sorarsan yaşamadın. Resmen alışkanlıklarına başka etiketler yapıştırıyorsun, gerçekten yaşasan bunu yapamazdın inan. Uyan, tatlı rüyaları geride bırakmalısın. Senin yaptığın yaşamak mı ki? Yaşadıklarını hissetmen lazım, anlık duygulara kapılmaman lazım. Bir merdivenin en üst basamağına çıktığında hep orada kalamazsın ki. Aşağı atla, en azından maskelerden daha gerçekçi şeyler göreceksin atladığın an. Her yer gri değil, etrafına bak hadi, gör! Siyah ve beyaz köşeleri fark etmiyor musun? Hep ortada yaşayamazsın. Sen gri değilsin, hayatın gri olmamalı. Siyahı ve beyazı yaşamadan, hissetmeden yaşamak hakkında ne öğrenebilirsin ki? Yorgunsun farkındayım. Korktuğun için kaçıyorsun bunu da biliyorum. Ama kaçma artık. Huzur istiyorsun değil mi? Geceleri sürekli bunu sayıklıyorsun, hep mutlu olmak istiyorsun... Yapraklar bile her zaman yeşil kalamıyor, sen bunu nasıl başaracaksın? Bak, ne kadar güçlü gözüküyorlar şimdi, yemyeşil ve hayat dolu... Sonbahar gelince ne olacağını da biliyorsun değil mi? Hepsi yavaşça sararacak, güçsüzleşecek, sonra düşecekler dallardan, sen üzerine basacaksın hatta. Belki çıkan ses hoşuna gidecek. Sen, "düşersem böyle mi olacağım?" diye korkuyorsun, korkma. Yaşamadan bilemezsin ki. Hangimizin üzerine basılmadı? Hangimiz acıyı tatmadı? Bırak o mutluluk uyuşturucusunu ve uyan! Acılarına sarıl ve onları bırakma. Alış onlara, sahte maskelerinle gezmeye alıştığın gibi. Rol yapmak kolay belki ama bu sefer seçimin zordan yana olsun. Hayır, hayır öyle bakma bana, korkma. Her şey mükemmel olacak falan dememi bekleme ayrıca. Olmayacak, olamayacak... Ama çoğu yaran zamanla kabuk tutacak ve belki kaşınacak. Acıya alışman lazım senin anlasana! Şimdi düşmekten korkuyorsun ama ilerde düştüğünde her şey daha berbat olacak belki. Alışmalısın... Hadi, uyan...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder